Sembollerin Diliyle Bir İlham Manifestosu

Yaşam ve paylaşım anlayışımızın somutlaşmış hali olan Bernadet, merkezinde 1,000 yıllık zeytin ağacı ve çevresinde konumlanmış;

• Sanat ve Atölye

• Ruh ve Beden

• Kurumsal ve Seyahat

• Gastronomi ve Şarap  

olmak üzere dört farklı temadaki binaları, iki havuzu, sebze ve meyve bahçeleri ile misafirlerini karşılıyor.

Projenin özünde yer alan keşif, yaratım, gelişim ve paylaşım kavramları her bina teması altında farklı şekillerde hayat bulurken, bu dört farklı temel titreşimin bir araya gelmesi ile disiplinler arası iletişim ve etkileşim hem fiziksel hem de simgesel biçimde belirtiliyor.

Berna'nın estetik tercihlerinin, kadim ve sevgili dostlarımızın mesleki ve kişisel değerleriyle harmanlanması ile yarattığımız Bernadet, Han Tümertekin'in mimarisi, Hakan Ezer'in iç mimarisi, Kirkor Sahakoğlu'nun eserleri, ve mesleğine gönül vermiş tüm zanaatkarların el emeği ve alın teri ile hayat bulmuş olan bir proje ve mekan. Gücünü geçmişten, karşılıklı sevgi, saygı ve güvenden alan bu işbirliği, kalite, tevazu, enerji ve huzuru özenli detaylarla bir çatı altında barındırıyor.

Konseptin mimariye yansıdığı bu kurguda, binalar kendi temalarına uygun kütüphaneler ile taçlanırken, şömineli lounge'lar hem her binayı özel olarak içselleştirmeyi hem de hem de ortak alandan soyutlaşabilmeyi mümkün kılıyor. Spor, sanat, meditasyon, toplantı ve diğer  Etkinlikler  için ayrılmış olan alanlar bodrum ve giriş katlarına dağılırken, otel odaları binaların birinci katında yer alıyor. Kapalı ve açık bölümleri ile restoran ve cafe ise Bernadet'in bütüncül tarzını sofraya taşıyor.

Kendi kitaplarımız ve hikayelerimizle dolu mekanlar arasında dolaşırken  Botanik  çeşitlilik ve etnografik koleksiyonlar ile Ege coğrafyasını da aşan bir zaman yolculuğuna çıkmamak mümkün değil. Bernadet, Alaçatı mimarisinin çağdaş bir yorumu olmasının yanı sıra barındırdığı birkaç bin yılı kapsayan cam, seramik, küp, taş, ahşap, toprak altı ve çağdaş sanat koleksiyon ları ile aynı zamanda da zamansız bir mekan.